Mayıs 28, 2015

HAŞHAŞİLER ÜZERİNE TARİHİ BİR ROMAN: ALAMUT...

"HİÇ BİR ŞEY GERÇEK DEĞİLDİR, HER ŞEYE İZİN VERİLMİŞTİR."

Kitabı bitireli tam bir hafta oluyor... ama hakkında çok ama çoookkk şeyler yazabileceğim bu kitabı bir yazıya nasıl sığdırırımın derdiyle bir türlü yazmaya başlayamadım. En son dün gece kocaman bir heyecan dalgası içerisinde ne yapacağımı buldum...O kadar heyecanladım ki bütün geceyi düşünerek, plan yaparak ve taslak hazırlayarak geçirdim. Uyuyabildiğimde saat 6:00'dı ve en son hatırladığım Allah'a "Ne olur bu heyecanım uykusuzluğuma yenik düşmüş bir şekilde uyanmayayım. Sanki tüm geceyi uyuyarak geçirmiş gibi dinç uyanmamı sağla!" diye dua ettiğim. Ve saat 8:30'da evi derleyip topladıktan sonra yazımın ilk bölümünü yazmak için bilgisayar başındayım.

Hayatta beni en çok dehşete düşüren şeylerden biri insanların ortalama bir insan zekasıyla bile mantıksız olduğu aşikar olan şeyleri nasıl göremeyip, deyim yerindeyse ipe sapa gelmez şeylere nasıl inandıkları ve inandıkları doğrultusunda da körü körüne itaatkar olup, başka insanların canına bile kastedebildikleri konusudur. En basitinden batıl inançlar: "şeytan kulağına kurşun" diyerek tahtaya vurup, bir yandan kulağımızı çekerken bir yandan öpücük atmak mesela... Ya da holiganların sırf tuttukları takım için diğer takım taraftarlarını öldürebilmeleri... Köktendinci örgütlerin kendilerine gelişmiş ülke vatandaşlarından bile taraftar bulabilmeleri... İntihar bombacıları... Ölüp de yeniden dirildiğini iddia eden sahte şeyhlerin müridi olanlar..."Karımla yatakta görsem kıskanmam" dedirtecek boyuta varan yalakalık... Ve daha sayılabilecek yüzlerce binlerce örnek... 


Bu kitapta insanoğlunun nelere inandırıldığı, nasıl oyuna getirildiği o kadar güzel anlatılmış ki bir kaç cümle ile değinip kitabı okumanızı tavsiye ederek yazımı bitirmek içime sinmedi başta da dediğim gibi...Ben de bir yazı dizisi hazırlamayı planladım. Size bugün kısaca kitabın yazarı hakkında bilgi verdikten sonra yarın ve izleyen günlerde kitabın baş kahramanları ve İsmaili tarikatı hakkında detaylı bilgiler vereceğim. Burada hem tarihten hem de kitaptaki kurgulardan faydalanacağım. Daha sonra kitabın temel olayını baz alarak sizlere İslamiyetteki cennet inancını aktarmaya çalışacağım. Burada hem Kur'an-ı Kerim'den hem de diğer kitaplardan alıntılar yapmayı planlıyorum. Ve diğer konular: Araplarda Türk düşmanlığı, İslam'da Mehdi inanışı...Ve son olarak Elif Şafak'ın Aşk romanında Şems'i Tebrizi ağzından yazdığı 40 kural gibi Hasan Sabbah'ın felsefesini oluşturan 40 kuralı yazacağım sizlere...Biliyorum ki içinden size çoookkk tanıdık gelenleri olacak.  
Kitabın yazarı Wladimir Bartol hakkında çok detaylı bilgiye ulaşamadım. Kitabın arkasında da olmak üzere hakkında yazılanlar özet olarak şöyle: 1903 yılında Trieste civarında küçük bir Sloven şehrinde dünyaya gelen yazar, Sorbon'da üniversite eğitimi almış. Felsefe, psikoloji, biyoloji ve dinler tarihi alanlarında aldığı eğitimlerin birikimiyle ilk ve en önemli eseri olan Alamut'u 1938 yılında yazmış. Kitap yazıldığı dönemde el altından satılacak kadar tehlikeli bir kitap olarak görülmüş. Hayatı boyunca vatanını işgal eden Alman ve İtalyan faşistlerine karşı mücadele eden Bartol, 1956 yılında kitabını bir daha yayınlamayı başarmış. 12 Eylül 1967 tarihinde vefat eden yazarın kitabı bu gün dünya çapında Slovenya edebiyatının en popüler eseri olarak kabul edilmektedir. 

1 yorum:

  1. Iki kez okudugum (senden alip hem de ) harika bir kitap... bence donem donem tekrar okunmali...yazilarini merakla bekliyorum

    YanıtlaSil